Neden Ben Neden !

Hayatımızda birçok acı ile karşılaşmış olabiliriz. Hayatımızda ki en önemli değerleri bazen zorluklarla kazanırız. Ancak birçoğumuza şans gülmez ve şunu deriz;

“Neden Ben NEDEN!” hayatımızın belki de en ümitsiz olduğumuz anlardan birisidir. Başkalarının talihli olduğunu düşünür kendimizin ise bitik olduğunu... Nereden mi biliyorum?

Çünkü aynı acıları ben de yaşadım. Şunu fark ettim; “İsterse en yakınınız olsun her insan hayatın bir kısmında yanınızda olur sonrasında sizi yine bırakacaktır.” Bu acıklı durum olarak da görebilirsiniz

Acımasızlık olarak da düşünebilirsiniz.
Ya da doğanın kanunu ...

“Dünya ne kadar acı ile dolu olsa da bir o kadar da o acıyı yok edişle dolu.”

Özveri ve çalışma için bile insanlar ilerleme de farklı adımlar denemekteler iken yapacağınız bir şeye adım atmamak büyük bir saçmalık değil midir sizce? Kaybedecek neyimiz var?

Eğer derin düşünme, özveri, özsaygın ve çalışman yeterli gelmediyse dans et ve müzik söyle. Yani hareket et.

Etrafınızda birçok fırsat olur değerlendiremezsiniz veya etrafınızda ki insanların baskısı ile kendinize acı çektirmeye başlarsınız.

“İnsanlar bazen her türlü zevkten vazgeçerler, feragat ederler de acılarından asla vazgeçmezler.”

Söylenmek o kadar hoşumuza gidiyor ki hemen akla şu sözü getiriyor;

“İnsanlar acı çekerler ve bunu değil başkasına kendilerine bile itiraf edemezler. Bunun için direnirler. Aslında acı çekmiyor gibi davranmaları onların saklanma noktalarıdır.”

Acı çekmeyeceksiniz diye bir şey yok acı çekerek de kendimizi bulabiliriz. Yeter ki bunu enerjiye dönüştürelim.

“Kendimden başka hiçbir şey zarar veremez bana. Maruz kaldığım acı, kendi taşıdığım acıdır ve kendi hatam dışında hiçbir şeyden gerçek acı çekmem.”

Eğer bir sıkıntı sizin başınıza geldiyse bu büyük ihtimalle sizin çözeceğiniz bir olaydır. Tıpkı Aurelius’un sözü gibi;

“İnsanın başına kaldıramayacağı hiçbir şey gelmez.”

Yapabilecek her türlü gücü içinizde barındırıyorsunuz. Şimdi burdan başlayarak adımlar atarsınız. Atmaya başlarsınız ve yarın olduğunuz kişiye siz bile inanamazsınız…