MOTİVASYONU BOZAN ETKENLER

MOTİVASYONU BOZAN ETKENLER
Neden motive olamıyoruz ?
   Neden motive olamıyoruz sorusunu incelemeden önce bu soruyu daha anlaşılır bir hale getirmek gerekiyor. Daha önce Motivasyonun bizi harekete geçiren itici güç olduğundan bahsetmiştik. İnsanın işini isteyerek yapmasıdır motivasyon. Öğrencinin de dersini severek çalışması... Öğrenmeyi ihtiyaç olarak görmesi …Çalışmak için içinde bir güç bulması (Saygın, 2013) .O halde motive olamamayı incelerken eyleme geçmemizi (ders çalışmak, ödev hazırlamak ) engelleyen,  bizi yavaşlatan güçleri düşünmeliyiz.
   Sizlerde de bizlerde de bazen bir isteksizlik meydana gelir. Bir türlü dersin başına oturamayız (Saygın, 2013). Hiçbir şey yapmak gelmek içimizden.Ödevlerden kaçmak içinde sadece uyku ve eğlencenin olduğu bir dünyada yaşamayı isteriz. Ama diğer taraftan çalışılacak bir sürü ders ,  yetiştirilmesi gereken tonla ödev  bizi bekler. Ne dersin başına oturabilirsin ne de ders dışındaki tüm eğlencelerinde dinlenmelerinden keyif alabilirsin. Aklın daima derstedir. Vicdan azabı çekersin. Kötü hissedersin.  Vicdan azabı çekiyorsun ya eğlenceden de vazgeçersin bu sefer sürekli oyalanırsın, derse hazırlık için .Ama bunlar sadece hazırlıktır.
   Peki bizi ders çalışmaktan , ödev hazırlamaktan alıkoyan, harekete geçmemizi engelleyen durumlar veya düşünceler nelerdir?  Sözün kısası neden motive olamıyoruz bu isteksizlik nerden geliyor?

Ümitsizliğe Düşmek
   Öğrencinin sınavı gözünde büyütmesi, kendisini yetersiz hissetmesi, başarı düzeyi yüksek olan arkadaşlarıyla kendisini kıyaslaması ümitsizliğe düşmesinin başlıca sebeplerindendir. Ümitsizliğe düşen öğrenci çalışma şevkini kaybettiği için bir süre sonra nasıl olsa kazanamayacağım diyerek çalışmayı bırakabilir. Bu girdaba düşen öğrencinin psikolojik destek alması çok önemlidir.

Hedef Belirlememek
“Gideceğiniz yeri bilmiyorsanız, vardığınız yerin önemi yoktur.” P.Durcker
   Motivasyon, ister kişinin içinden gelsin, ister kişinin dışındaki güçlerle oluşsun, her zaman ulaşılmak istenen bir hedef gerektirir (Morris, çev., 2002). Bu hedefe ulaşmak için harekete geçeriz. Eğer hedef yoksa motivasyondan bahsedemeyiz. , ne istediğini,nereye gideceğini bilmeyen biri yola çıkamaz. Acıktıysan mutfağa gidersin, eğlenmek istiyorsan parka gidersin.
   Hedefe giden yolu bir dağın zirvesine çıkmaya benzetirsek, zirveye giden yolun başlangıcında sadece motivasyon vardır, zirvede ise ulaşmayı istediğimiz hedef vardır. Hedef, dakikada 100 kelime okumak da olabilir, mimar olmak da olabilir( Morris, çev., 2002). Ders çalışmayı sevmemenin , masanın başına bir türlü oturamamın en büyük sebebi budur: hedefimizi bilememek, Niçin ders çalışıyoruz sorusuna cevap verememek. Sizi evinizden dışarıya çıkarıyorlar ve hadi yürü diyorlar ama nereye gideceğinizi bilmiyorsunuz nereye gidersiniz veya gittiniz ne kadar emin adımlar atabilirsiniz?
   Hedefleri belirlemede yapılan yanlışlar da motivasyonu olumsuz etkilemektedir. Öğrencinin hedef belirlerken gerçekçi olması ve ayaklarının yere basması çok önemlidir. Bazı öğrenciler kapasitesini ve çalışma temposunu göz ardı ederek kendileri için çok yüksek olan hedefleri belirleyebiliyor. Daha sonra bu hedeflerine ulaşamayacaklarını anlayınca da strese girip motivasyonlarını kaybedebiliyorlar.(Çakmaklı, 2010)
   Hedefler belirlenirken öncelikle öğrencinin kendini, istekleri ve yetenekleri ile tam ve doğru bir şekilde tanıması ve sonra da çevredeki koşullara ( zaman gibi) uygun olarak gerçekçi olması gerekmektedir.Öğrenci bu süreçte şu sorulara yanıt aramalı:
Ben ne yapabilirim?
Hangi konularda başarılıyım?
Neleri yapmaktan hoşlanıyorum?
Bu hedef beni ileride mutluluğa ulaştırabilir mi?
Hedefim benim açımdan ulaşılabilir mi?
   Öğrenci bunun gibi sorularla kendini keşfetmeye, hedefini belirlemeye çabalamalıdır. Aksi takdirde ders çalışmaz, ders çalışamaz. Çünkü ne için çalışacaktır ki? Onun amacının olmaması ders çalışmayı vakit kaybı olarak görmesine sebep olacaktır. Niye çalışsın ki yapılacak onca eğlenceli iş varken? 

Kararsızlık
   Kararsızlık öğrencinin vaktini ve beynini büyük ölçüde meşgul eden oldukça önemli bir sorundur.  Onu mu yapsam, şunu mu yapsam? diye düşünmekten hiçbir şey yapmazsınız, yapamazsınız.
Buridan’ın Eşeği: Hem aç hem susuz olan bir eşek, kendisinden eşit uzaklıkta bir yere konulmuş olan su ve saman balyası arasında bir türlü karar veremeyip hem açlıktan hem susuzluktan ölür. Hikayede bir tutam otu bir yere, başka bir tutam otu da ondan biraz uzak diğer bir yere koyuyorlar. Eşeği de tam ortaya. Eşek tabi aç, ot yiyecek.Ancak hangisini yiyecek otlardan? Sağa mı gitse, soldakini mi yese? Bir türlü karar verememiş. Öyle ki eşek sonunda açlıktan ölmüş. Böyle bir olay olmuş mudur, bu dünyadan bir eşek sırf kararsızlığı yüzünden göç etmiş midir? bilinmez. Ancak şu bir gerçek ki, kararsızlık eşeğin düştüğü durumun tam adıdır (Saygın, 2001).

Çalışmaya Başlayamamak
    Motivasyonu bozan etkenlerden biri de çalışmaya başlayamamaktır. Çalışmaya başlayamamanın en büyük nedeni çalışılacak dersi veya konuyu sevmemektir.(Meb,2013 ,b)
   Bu dünyada iki tip insan vardır: Bir şeylerin olmasını izleyenler ve bir şeylerin olmasını sağlayanlar . (Morris, çev., 2002) Yıllarca düşünen şu insan gibi.(resimdeki)

Çalışılacak Konuya Dikkatimiz Yoğunlaştıramamak
   Öğrencilerimizin en fazla şikayetçi oldukları konulardan biri da ders çalışmaya yoğunlaşamamaktır. Amaçlarımıza ulaşmak için, yapılması gerekli olana yoğunlaşmış bir dikkate ihtiyacımız var (Morris, çev., 2002).Konsantre olmadan çalışma başında harcanan saatler, öğrenme adına kişiye pek bir fayda getirmezken; kişinin kendini vererek yaptığı bir saatlik çalışma, çok verimli olur.
   Bir dikkat testi ile dikkatin önemini daha iyi anlayalım:  Metindeki “f” harflerini bulma testi.

Çalışmayı Sevmemek
   Çalışmayı sevmemenin en büyük nedeni  çalışılacak dersi veya konuyu anlamamaktır. (Meb, 2013, b). Konuları derste iyi dinlememek bize onların olduğundan çok daha zor olduğunu düşündürür. Eve gittiğimizde bu çok zor konuları nasıl çalışacağız stresi kaplar içimizi ve biz en iyi çözümü buluruz. Eve gelince okulu unutmak… Annelerimiz hadi artık ödeve yavrum! Diye seslendiğinde bizim o dersin başına geçmemek ve geçeceksek bile biraz daha ertelemek için bir sürü bahanemiz çoktan hazırdır. Anne öğretmen hasta. Anne yarın cumartesi. Bu konuda epey zeki olduğumuzu kabul ediyorum. Bütün bunları o sıkıcı hem de anlaşılması zor bir yığın dersten kaçmak için yaparız. Üstüne üstlük öğretmen her geçen gün yeni yeni konular işlemeye devam eder.Derste işlenen dersler tekrar da edilmezse çalışılması gereken konular gözümüze  küçük bir dağ gibi görünmeye başlar. Şimdi gözümüzde canlanan resim şudur: hem zor hem de bir yığın ders. Bu nedenlerle  derslerimizi biriktirmek yanlış bir davranıştır. O günün işi o gün sona ermeden bitirilmelidir. (Çakmaklı, 2010). Böylece azar azar çalışmak gözümüze çok daha sevimli gelecektir.

Çalışma İsteksizliği
   Bakın Garfield ne diyor: İçimden bir ses bana çalış diyor.. bir süre sonra.. neyse sustu. Bizim içimizden geçen seslere ne kadar benziyor değil mi? Her zaman çalışmak isteriz ama bu istek çok çok kısa sürer.
    Arkadaşlar, motivasyon, çalışmayı isteyerek yapmaktır. Diğer bir ifadeyle, çalışmak için içimizde bir istek duymamızdır.Motivasyon bizi harekete geçiren güçtür.Bir işi isteyerek yapanlar, o işten verim alırlar. Verimli bir çalışmanın gerçekleşmesi de o işi istemeye, isteyerek yapmaya bağlıdır.(Saygın, 2001).
   Öğrenciler genelde başarılı olma ile ilgili uçuk istekleri vardır. Çoğu başarılı olmak ister ama çalışmak istemez. Bu - Ben yaşamak istiyorum; ama hiç su içmek, yemek yemek istemiyorum demekle aynıdır. (Saygın, 2001).
   Armut piş ağzıma düş diye bir söz vardır bizde tam da bu durumu anlatır. Armutu yemek isteriz ama ağzımıza kendisinin gelmesini isteriz.

 Çalışılacak Dersi Anlamamak
   Öğrenci anlamadığı dersi çalışmak istemez. Anladığı derse de çalışmayı çok sever. Ben de sınavlara öğrencilik hayatımda matematik dersini çok severdim. Günümün çoğunu matematik testleri çözerek geçirirdim. Öğrencilerin de genelde çok çalıştığı dersler anladıkları, bir şeyler başarabildiklerini hissettikleri derslerdir.Okulda dersi anlayamamak ve evde de anlamak içim çaba sarf etmemek motivasyonu büyük ölçüde düşürür.öğrenci anlamadığı dersi gözünde büyütür. Bir türlü başlamak istemez o derse çalışmak için hep en uygun saati bekler ama o uygun saat bir türlü gelmez.(Saygın, 2001)
   Sizler de bazı derslere çok çalışıyorsunuz. Dikkat edin, bu dersler aynı zamanda en başarılı olduğunuz dersler. Çünkü bu dersleri anlıyorsunuz. Anladıkça seviyor, sevdikçe de çalışıyorsunuz... Öyleyse, gördüğünüz her dersi anlamaya çalışın.
Yani, insan sevdiği işi yapmak ister. Yaptığı işi de sever. Sonuçta, anlamadığınız ders veya konu olmamalıdır. Bu bağlamda anlamadığınız ders veya konulan anlayana, tatmin olana dek bir bilene sormalısınız. Burada en büyük yardımcınız öğretmenleriniz olacaktır.(Saygın,2001)

Bakış Açısı
   Derslerin sıkıcı olduğunu veya hiçbir zaman anlaşılamayacak kadar zor olduğunu veya küçük bir dağ kadar fazla olduğunu veya çoğunun gereksiz olduğunu düşünmek  motivasyonumuzu düşürür. Olumlu bakış açısına sahip olmak her konuda işimize yarayacak,kendimizi iyi hissetmemizi sağlayacaktır. Bakın şu mahkuma, o korkunç hapishane odasını nasıl farklı görüyor?

Kendine güvensizlik
   Öğrencinin kendine güvensizliği kendini tam olarak tanımamasından ve başarılı  olacağına inanmamasından kaynaklanır (MEB, 2013, b).

Başarıya İnanmamak
   Öğrenciler çoğu zaman kendilerine güvenemediklerinden, hedeflerine ulaşamayacaklarını düşündüklerinden ne yaparlarsa yapsınlar durumu değiştiremeyeceklerine kendilerini inandırıp ders çalışmak için bir girişimde bulunmamaktadırlar.Başarılı olacaklarına inanmamaları derslere karşı ilgi ve isteklerinin son derece azalmasına neden olmaktadır (Çakmaklı, 2010).
   Biraz daha anlatılacak olursak, insan inanmadığı şeyler peşinde koşmaz. Eğer hedeflerinize inanmıyorsanız, onlara ulaşabileceğinizi düşünmüyorsanız, kimse size ders çalışmayı sevdiremez.Eğer başarıya, başarabileceğinize inanıyorsanız bu sefer de kimse o hedefe ulaşmanıza mani olamaz.
   Bakın bu resimde de başarıya ulaşmasına ramak kala çalışmayı bırakmış bir insanı görüyoruz ne kadar acı değil mi? Bir insan, kendisini başarıya götürecek davranışları yaparsa, sonuçta başarıya ulaşabilir. Öyleyse arkadaşlar, çalışmak ve hedeflerimize ulaşmak biraz da bizim elimizdedir.

Verimsiz Ders Çalışma
   Öğrenci, sistemli ve sonuca yönelik olmadıktan sonra saatlerce ders çalışsa dahi istediği verimi alamaz. Verim alamayınca da bir süre sonra psikolojik anlamda yorulacak ve motivasyonunu kaybedecektir. Masa başında geçirilen uzun, sıkıcı ve hiçbir sonuca götürmeyen çalışmalar öğrencideki tüm isteği alıp götürecektir.
   Çalışmaya başlamadan önce ilk yapılacak iş kesinlikle buna karar vermektir eğer bu olmaz ise boşuna dersin başına oturuyoruz, kendimizi aldatmış oluyoruz demektir. Oysa yapılan işte veya derste daha verimli olmak herkesin arzusudur (Çakmaklı, 2010).

Acelecilik  
   Derslerimize acele ile çalışmak dersi anlamamızı zorlaştırır, dersten keyif almamızı engeller.
   Bir de özellikle hırslı öğrenciler bir süre çalıştıktan sonra hemen netlerinin patlamasını notlarının yükselmesini bekler. Oysa netlerin yükselmesi, belli bir ilerleme göstermesi için zamana ihtiyaç vardır. Bu sabrı gösteremeyen öğrenci çalıştığım halde netlerim bir türlü yükselmiyor, neden bir türlü başarılı olamıyorum diyerek pes edebiliyor.
 Şöyle bir göz atalım. Tarihte yer alan büyük önderler hedeflerinden vazgeçmedikleri için hatırlanıyorlar.
   Edison`a ampulü keşfetmeden önce, başarısız olduğu 999 deneme için ne hissettiğini sormuşlar. Edison şaşırmış: "999 başarısızlık mı? Hayır! Işığa kavuşamamanın 999 yolunu keşfettim o kadar. Hafızası çok zayıf olan Edison şimdi “Dünyayı Aydınlatan Adam” olarak anılıyor (Carnegie, Akt. Çakmaklı, 2010).
   Einstein, okumayı dokuz yaşında öğrendi, normal okulda başarılı olamayınca da babası tarafından askeri okula yazdırıldı. Ayrıca sınıfının en başarısızları arasındaydı ama kim bilebilirdi ki ileride izafiyet teorisini ortaya atıp kocaman bir bilim adamı olacağını! (Carnegie, Akt. Çakmaklı, 2010).
   Peki arkadaşlar, şu isimler de size tanıdık geliyor mu?
Meliha KANATSIZUÇAN?
Nuri KABURGEDİKLİ?
Necdet BABADANDOĞMA?
   Bu kişileri tanımıyorsunuz değil mi? Çünkü bunlar hedeflerinden çabuk vazgeçtiler.                           
   Yurtdışında, alanlarında üstün başarıyı yakalamış insanlarla yapılan bir araştırmaya göre; bu başarılarının altında yatan en büyük etkenin “vazgeçmemeleri” olduğu tespit edilmiştir. Evet başarısızlıklardan yılmama ve vazgeçmeme. Aynen sular gibi...”Mermeri delen suyun gücü değil devamlılığıdır.”
   Öyleyse vazgeçmemek için inanmalısınız, kendinizi adayabilmeniz için inanmalısınız ve kısaca; başarmak için inanmalısınız!... Başarıyı hedef alı;mükemmel olmayı değil, yanlış yapma hakkınızdan vazgeçmeyin;vazgeçerseniz yeni şeyler öğrenme ve gelişme olanağınızı kaybedersiniz.Unutmayın; mükemmelliğin ardında korku yatar. İnsan olduğunuzu hatırlayarak korkularınızı göğüsleyin (Morris, çev., 2002).

MOTİVASYONU ARTIRMANIN VE BAŞARININ 12 YOLU

1.Hedefinin hayalini kur
   Gözlerini kapat ve kendini gelecekte ne yapıyor olarak görmek istiyorsan,onu yaparken canlandır. Hayal etmenin gücüne saygı duy ( Morris, çev. ,2002).
   İstediğin liseyi,o liseyi kazandığını ve liseyi bitirdikten sonraki hedeflerini hayal et.Bu yolla hayallerini somutlaştırabilirsin.Bu seni hem mutlu edecek hem de hedefine olan istekliliğinin derecesini artıracaktır.

2.Güne motivasyon dolu cümlelerle başla
   Sabah uykudan uyandığın zaman ilk görebileceğin yere
          Ben sınavda hedeflediğim başarıyı göstereceğim
          Çünkü ben elimden geleni yapıyorum
          Kendime inanıyor ve güveniyorum
   Cümlelerini yazdığın bir yere as.Bu cümleler güne motivasyonun yüksek bir düzeyde başlamanı sağlayacak ve sana kazanman için çalışman gerektiğini hatırlatacaktır.

3.Planlı ol ve yaptığın plana uy
          Bugünkü çalışmamı yarına bırakırsam bir şey olmaz
          Bu akşam kendime iyi hissetmiyorum
   Akıllıca hazırlanma zor bir çalışmayı çok daha kolaylaştırabilir. Amacın ne olursa olsun, plan yap! (Morris, çev., 2002) Planlarından taviz vermemeye çalış.Arkadaşların seni çağırdığında dışarı çıkmamdan bir şey olmaz deme.Özellikle yatma kalkma saatlerin belli olsun.Her gece aynı saatte yatmaya,her sabah aynı saatte kalkmaya gayret göster.İlk önce kendine ne olacağını sor;sonra ne yapmak gerekiyorsa yap.

4.Kendine güven
   Tembel insanlar asla şanslı değildir (İsabet, 2013).Her harekete geçtiğinde daha önceki başarılı deneyimlerini hatırla.Bu duyguları hissettiğinde kendini başarılı bulacaksın ve güven duygun artacak.Pasif değil aktif ve başarılı bir insan olduğuna inan.Sahip olduğun yetenekleri kullanmasını bil (Kim, çev., 2005). Yoksa bir kartal olarak doğup bir tavuk olarak ölebilirsin.

5.Kazanma umudunu yükselt
   Büyük istekleri olan insanların hedeflerine nasıl ulaştıklarını izle.İstek bulaşıcıdır ve herkesi etkiler.Mümkün oldukça başarıya ulaşmış kişilerin hayatlarını anlatan kitaplar,hikayeler ve röportajları oku (İsabet, 2013).

6.Bir modelin olsun
   Kendisinden bir şeyler öğreneceğin bir model seç. (Ellez, 2003; 19). Bu kişi senin saygı duyduğun ve kendisi gibi olmak istediğin birisi olmalıdır.Eğer çevrende böyle kişiler yoksa,tarihimizdeki başarılı şahsiyetleri ya da bilim adamlarını model olarak alabilirsin.

7.Ertelemeyi erteleyin
          Uyku
          Yorgunluk
   Her insan yaşamının bir döneminde bir şeyleri ertelemiştir.Seni hedefine ulaştıracak çalışmalarını ertelemen,seni başarılı olmaktan alıkoyanların en başında gelir.Bir süre sonra bu ertelemeler bahaneye dönüşür.Örneğin erteleme taktiklerinden en çok kullanılanı uyku ve yorgunluktur.Zor ve çaba isteyen bir işi yaptığında kendini ne kadar yorgun hissettiğini hiç fark ettin mi?Bir işe başlamak her zaman kaygıyı azaltır.Ertelemek ise kaygıyı artırır.Onun için hemen çalışmaya başla.Ve şunu da bil ki yaptığın işi mükemmel yapmak zorunda değilsin.Mükemmel olarak yapamadığın bir iş,hiç yapılmamış bir işten çok daha iyidir.  (Morris, çev., 2002).

8.Bahanelerden kurtul
   Çalışmak için müsait gün ve zaman bekleme, uygun yer arama! (Başgil, 2010 Akt., Çakmaklı, 2010). Başarılı insanlar her türlü engellere rağmen çalışmaya devam edenlerdir (Çakmaklı, 2010). Başarısızlığın ve ilerlemenin başladığı noktada engellerin bahaneye dönüştüğü noktadır. Başarılı olmak için çok çalışmaktan ziyade az da olsa sürekli çalışmaya ihtiyacın var.İlerlemek yavaş da olsa sürekli yürümekle mümkündür. (Morris, çev., 2002)

9.Böl parçala ve yut
   Sana 400 ekmek yiyebilir misin diye sorsam bana ne dersin?Düşün biraz.Ama yılda 400 ekmek yiyebilir misin desem muhtemelen cevabın evet olacaktır.Çünkü günlük ortalama 1 ekmek yapıyor.Olaylara bütüncül bakma yoksa çalışmalardan soğuyabilir ve korkabilirsin. (Kim, çev.,2005) Günlük ortalama 100 soru çözmekle 10 aylık bir zaman zarfında yaklaşık 30.000 soru sayısına ulaşabilirsin.Okyanusun yapısını bir damla suyun yapısından farklı görme.Çünkü o büyük devasa okyanus su damlalarının birleşmesinin sonucudur.Bir damla suyu çok küçümseme (İsabet, 2013). Oysa yumuşacık su ısrarla damladığında taşları delmiyor mu?Biriktiğinde gemileri yüzdürmüyor mu?Sel olduğunda şehirleri yerle bir etmiyor mu?Mağaralardaki heyecan verici sarkıt ve dikitler damlaya su zerreciklerinin birikiminin sonucu değil mi?Tüm büyükler küçüklerin birleşmesiyle oluşmuştur. (Kim, çev.,2005)

10.Virüslerden (kötü arkadaşlardan) uzak dur
   Çevrende ders çalışmanı olumsuz etkileyecek.planlarını uygulamana engel olabilecek ve seni hedeflerinden soğutan,uzaklaştıran arkadaşların varsa onlar senin arkadaşların değil onlar senin virüslerindir.Bunlarda en kısa zamanda temizlenmen senin  hayrına olacaktır.Özellikle sana inanmayan,çalışmalarını hafife alan,seni sürekli olumsuz duygulara sürükleyenler yok mu sen onlara inat başarın için savaş! (Kim, çev.,2005)

11.Olumlu kelimeleri seç
·         Matematiği yapamam
·         Fen bilgisinden hiç anlamam
   Günlük hayatında bunu başarabilirim ya da bu konuyu öğrenebilirim gibi olumlu cümleler kullanmaya dikkat et.Kurduğun,cümlelerin senin psikolojin ve davranışların üzerinde son derece önemli etlileri olduğunu unutma. Matematiği yapamam.Fen bilgisinden hiç anlamam deme! (Kim, çev.,2005)

15.Çalışmalarını sınırlama
   Zirveye gözünüzü dikin, fakat zirveyi gördüğünüzde ona ulaştığınızı sanmayın (Morris, çev., 2002).
   Bazı öğrenciler girmek istediği okulu kaç netle kazanabileceklerini öğrenmek isterler.Bu öğrencilerin bunu öğrenmek istediklerinin sebebi ise,netlere göre kendilerine bir çalışma performansı hazırlamaktır.Bu yöntemin çalışmalarını olumsuz yönde etkilediğinin farkında değildirler.Size bunu yaşanmış bir olayla anlatayım.Selin adında bir öğrenci Ankara Fen Lisesi ne gitmek istiyordu.Selin sürekli oraya kaç netle gidebileceğini hesaplıyordu.Deneme sınavlarında o nete göre kendine hedef koyuyordu. Sınava iki ay kala deneme sınavlarında bu hedefine ulaştı ve hedefe ulaşmanın verdiği rahatlıkla ders çalışma performansını düşürmeye başladı.Çünkü o kendini o netle sınırlandırmıştı. Öğretmenleri kendisini uyarmasına rağmen uyarılara kulak asmayan Selin için beklenen sonuç tabi ki olumsuzdu.Selin istediği okulun altında bir okula yerleşti.Aslında o tüm soruları yapabilecek bir kapasiteydi.Ama o kendisine belli bir sınırlandırma getirmişti.Bu olayın aynısının başına gelmesini istemiyorsan kendini sınırlandırma.Şunu unutma tüm soruları yapanların senden hiçbir farkı yok.Senin yapman gereken,bunu gerçekten istemek,gereken azmi göstermek ve çalışmaktır.Bunu uyguladığında kendindeki gelişmeyi fark edeceksin.
   Her zaman hedeflerinin ötesine ulaşmaya çalışan, kendini sınırlandırmayan Nick’i tanıyalım. (video).
   İşte Nick, iki kolu ve iki bacağı olmayan bu kişi, bizlere bu halde bile neler yapılabileceğini, neler başarılabileceğini gösteriyor.
   Arkadaşlar biz seminerimizin başından bu yana motive olmamızı engelleyen bir çok faktörden konuştuk di mi? Bu sadece bir kısmı idi. Eğer boylu boyuna bir araştırma yapılsa 9999999999….. ve bunlar başka faktörlerle ilişkilendirilse 999999999999999999… engel görebiliriz, bizi motive olmaktan alıkoyan. Ama arkadaşlar bana inanın ki harekete geçmemizin önünde sadece bir engel var: KENDİMİZ!
    Teşekkürler…






 KAYNAKÇA
Aktaş, Z.;  Çobanoğlu, G.; Yazıcılar, İ.; Er N. (2006). Profesyonel basketbolcularda spora         özgü başarı motivasyon düzeyinin cinsiyetler açısından karşılaştırılması. http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/17/882/11130.pdf  , 7 Mart 2013 tarihinde internetten alınmıştır.
Cüceloğlu, D. (2000) .İnsan ve davranışı :psikolojinin temel kavramları. (10. Baskı). İstanbul:Remzi Kitabevi.
Çakmaklı, K. (2010). Öğrenmek ve başarmak sanatı. (1. Basım). İstanbul: Yağmur Yayınları.
Doğan, A.(2006).Hayatın İçinden Başarı Hikayeleri.İstanbul: Kariyer Yayınları
Ellez,A. M. (2003). Güdü ve aktif öğrenme. Çoluk Çocuk Anne Baba Eğitimci Dergisi, 31, 19.
İsabet Dersanesi. (2013). Motivasyon.[Broşür] İsabet Dersanesi Rehberlik Komisyonu: Yazar.
Kim, S. H. (2005). Kendinizi ve başkalarını motive etmenin bin bir yolu. (A. Çimen, Çev.) İstanbul: Timaş Yayınları.
MEB (2013). Yönetim ve motivasyon. http://pgm.meb.gov.tr/daireler/merkez_atama/Sunular/motivasyon.ppt, 7 Mart 2013 tarihinde internetten alınmıştır.
Morris, T. (2002). Gerçek Başarı:  Mükemmellik üzerine yeni bir felsefe.(A. Önder, Çev.).                   İstanbul: Sistem Yayıncılık.
Saygın, O. (2001).Değişim rüzgarları.İstanbul: Hayat Yayınları.
Yılmaz, H.(2010).Eğitimde ölçme ve değerlendirme.(8. Baskı). Konya: Çizgi Kitabevi.

.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Sayfalar

Popüler Yayınlar