ERTELEME VE ERTELEME İLE BAŞ ETME YOLLARI
Hiçbir şey yapmamayı nasıl
beceriyorsun? Yapmam gereken şeyleri geleceğe erteliyorum, o an gelip de çözemeyince geçmişimi suçluyorum.
ERTELEME, yapılması, tamamlanması gereken ya da istenen bir işin
yapılmaması olarak tanımlanabilir. Bazen ertelenen, hangi mesleği yapacağınıza karar vermek
ya da sağlıkla ilgili sıkıntı duyulan bir konuda doktora başvurmak gibi önemli ve öncelikli işler olabilir. Kimi zaman da günlük
hayatta küçük gibi görünen odanın toplanması,
bir yakının aranması gibi işler de
olabilir. Ertelenen iş ne olursa
olsun, sonuç aynıdır; ertelenen iş, bir diğer işi etkiler.
Ertelenen yani yapılmayan işler birikir, birikir ve içinden
çıkılmaz bir hal alabilir. Bu durum, sizde
suçluluk; yetersizlik, çaresizlik, umutsuzluk
duygularına sebep olabilir. En olumsuzu
da sizi akademik, sosyal ve kişisel
konularda başarısızlığa götürebilir.
ERTELEME SİZİN İÇİN
BİR PROBLEM Mİ - DEĞİL Mİ?
Yapmam gerektiğini biliyorum ama kendimi yorgun, stresli, huzursuz hissediyorum.
s
Kontrolün bende olmadığını, kendime olan güvenimin, saygımın azaldığını hissediyorum.
s
Bir şeyleri yapamayacağımı,
kararlarımı veremeyeceğimi hissediyorum.
s
Ertelemem yüzünden çevremdekilerin bana saygısının,
inancının azaldığını hissediyorum.
s
Yaptıklarım, yapabileceklerimin çok altında.
s
Ertelemem yüzünden ilişkilerimde hep çatışmalar yaşıyorum.
s
Bu davranışım kişisel
amaçlarıma ulaşmamda
engel oluşturuyor.
s
Eğer bu ifadelerden 2 veya
daha fazlasına “evet” diyorsanız erteleme
davranışı sizin hayatınız
için bir problem oluşturuyor diyebiliriz.
NEDEN ERTELİYOR
OLABİLİRSİNİZ?
¨Zamanı etkili kullanamama
¨Ertelenen
işe ilginin olmaması.
¨Dikkatini
toplayamama, konsantre olamama.
¨Olumsuz, gerçekçi olmayan düşüncelerin yol açtığı korku ve endişeler;
“başarısız olacağım, ne kadar
çalışırsam çalışayım yapamayacağım gibi.”
¨Belirsizlik,
ne yapacağını ya da ne olacağını bilememe.
¨Kişisel sorunlar;
ekonomik sıkıntılar, arkadaş
–aile ile ilişkide sorunlar.
¨Mükemmeliyetçilik, en iyisi olmalı
ya da hiç olmamalı, en iyisi olmayacağına
göre uğraşmak gereksiz gibi düşünceler.
¨Başkalarının istek
ve beklentilerine hayır diyememe.
¨Ertelenen
işle ilgili yeterli bilgi ve becerinin olmaması.
¨Ertelenen
işi yapmak için istek duymama, motivasyonun olmaması.
ERTELEME İLE
NASIL BAŞ EDEBİLİRSİNİZ?
İlk
olarak, neleri ertelemiyorsunuz?
Neden ertelemiyorsunuz? sorularına cevap vermeniz
yarar sağlayabilir. Çünkü
ertelemediğiniz işler erteledikleriniz
için size ipucu oluşturacaktır. Ertelenen
ve ertelenmeyen işleri “önem” ve “aciliyet” bakımından değerlendirmeniz yararlı olabilir.
Ertelediğiniz işleri
(ders çalışmak, spor yapmak,
doktora gitmek vb.) belirleyebilirsiniz.
Bu işleri konularına göre
sınıflandırabilirsiniz. Örneğin, okulla
ilgili işler, sosyal ya da sağlıkla
ilgili işler gibi.
Sonra bu
işleri ertelemek için ne gibi
nedenler buluyorsunuz bunları araştırabilirsiniz.
En
önemlisi de nedenleriniz gerçekten
bir engel mi, yoksa sadece birer mazeret mi bunu
kendinize itiraf etmek olabilir.
Erteleme ile gelen ikincil kazançlarınızı belirleyebilirsiniz (bu işi ertelemek
size ne kazandırıyor?), kolaya kaçmak, risk almamak
gibi.
Ertelediğiniz işle ilgili eksik olan bilgi ve becerilerinizi tamamlamaya
çalışabilirsiniz.
Başkalarına uygun
bir dille hayır demesini
öğrenebilirsiniz.
Ertelemenize yol açan korku ve kaygılarınızla baş
etmek için olumsuz gerçekçi olmayan düşüncelerinizi,
daha gerçekçi ve olumlu düşünceler
ile değiştirebilirsiniz. “Başarısız olacağım” yerine “Elimden geleni yapmaya çalışacağım” gibi.
Ertelediğiniz işle ilgili yeniden gerçekçi ve somut
amaçlar belirleyebilirsiniz.
Sonra bu
amaçlara ulaşmanıza
yardımcı olacak alt amaçlar, küçük adımlar oluşturabilirsiniz.
Son olarak,
yapmanız gereken en önemli konu harekete geçmenizdir. Sadece düşünerek, durumunuzdan yakınarak, ilhamın gelmesini
bekleyerek erteleme ile baş edemeyebilirsiniz.
Bir işe başlamak en büyük motivasyon
olabilir. Küçük adımlar size yol aldıracaktır.
“Şimdi değilse NE ZAMAN, ben değilsem KİM”…erteleme
davranışınızda sizin için
unutulmaması
gereken bir slogan…
Hazırlayan: Uzm.
Psikolojik Danışman Mine Aladağ
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder