İşi parmağının ucuyla tutanları sözleri
        
İş hayatında çalışanların, yani taşın altında eli olmayanların kullandıkları bazı cümleler vardır; son derece yerinde ve masum gözükürler ama kişinin yaptığı işi parmağının ucuyla tuttuğunun ispatıdır aslında… İşte patronları, iş sahiplerini, liderleri, yani taşın altında başı ve gövdesi olanları yakından ilgilendiren sözler ve gerçek anlamları: 

Söz: Aradım ama Bulamadım!
Anlamı: Aramayı unuttum veya bir defa aradım, ulaşamayınca vazgeçtim; çok lazımsa kendin arar, bulursun!
Olması gereken: Bütün yollar denenerek ne yapılıp edilmeli, aranan bulunmalı, iş mutlaka iyi bir haberle sonuçlandırılmalı (Bazen kötü bir haberde iyi bir haber sayılır, o da bir sonuçtur!.)

Söz: Tabii, elbette, doğru, haklısınız efendim!
Anlamı: Sen haklılığınla kal öyle, beni bir işe bulaştırma da ne yaparsan yap!
Olması gereken: Tasdik makamında sadece baş sallayıp  “Haklısınız!” demek yetmez; haklı olunan duruma somut katkı sağlamak, faaliyetlerin içinde bizzat yer almak şarttır.

Söz: Nasıl uygun görürseniz, öyle olsun!
Anlamı: Kafana göre takıl işte; mal senin, kazanç senin… Keyfinin kâhyası mıyım ben? Burnumu sokacağım da başıma iş mi açacağım? Yok, yok sakın bana bulaşmasın hiçbir şey!
Olması gereken: Konunun artıları ve eksileri atmasyon sınırlarını zorlamadan belirtilmeli, en mantıklı sonuç ve atılması gereken adım ukalığa kaçmadan gerekçeleriyle aktarılmalı, en son karar nazik bir dille muhataba bırakılmalıdır.

Söz: Sen merak etme, hallederiz!
Anlamı: Ortamı başka konularla saptırır, sen de bunu unutursun, hatırladığındaysa profesyonel bir bahaneyle olayı geçiştiririz, böylelikle bütün işler halledilmiş olur!
Olması gereken: Nasıl halledileceği önce mantıklı bir şekilde anlatılmalı, sonra da en kısa zamanda uygulamaya geçilerek alınana olumlu sonuç muhataba sunulmalı, yani işlerin nasıl halledildiği icraatla sergilenmelidir.

Söz: Sizi çok iyi anlıyorum!
Anlamı: Git işine Allah aşkına! Nasıl diyorsan öyle olsun! Seninle uğraşacak halim yok! Olması gereken: Sadece beni çok iyi anlamakla iş bitmez, laf dışında bir şeyler yapmalısın, beni çok iyi anladığını göstermelisin.

Söz: Naçizane kanaatim, şahsi düşünceme göre…
Anlamı: Sen ne söylersen söyle, biz yine bildiğimizi okuruz. İstersen sabahtan akşama kadar konuş, biz yine yapacağımızı yaparız, sen sadece boş yere vakit kaybetmiş olursun! Olması gereken: Daha iyi bir fikir varsa ve bu fikir cidden mantıklıysa belirtilmeli aksi halde söylenilen derhal uygulanmalı. Çünkü bu ifadeyi kullananlar genellikle kaytarmaya, bildiğini okumaya, yan çizmeye, iş almamaya, kısaca tembelliğe çok yakın kişilerdir. Dikkat edilirse herkesin şahsi düşüncesinin açıkladığı, kanaatini belirttiği konularda ipin ucu iyice kaçar ve o iş küllen yatar.

Söz: Kusura bakmayın ama…
Anlamı: Lütfen keyfimizi bozmayın; mazeretim var, tembelim, kusura bakmayın söyledikleriniz yapacak başka kapı bulun.
Olması gereken: Konuşmasına bu cümleyle başlayanlara özellikle dikkat edilmelidir, çünkü onlar gemiyi yan yatırmaya kararlıdırlar. Siz siz olun, önemli yolculuklara böyleleriyle çıkmayın.

Söz: Doğruyu söylemek gerekirse
Anlamı: Benden bir şey bekleme!
Olması gereken: Bu söz yanlışa ta baştan teslimiyetin itirafıdır. Kendi doğrularına çok inanan veya hep doğruları fark eden insan zaten girişimci olur, başkasının derdini çekmez. Madem beraber çalışıyoruz, o halde belirlenen doğruların gerçekleşmesine gayret et. Bazen alınan karar yanlış da olsa, en doğru şekilde uygulamaya geçirilirse er geç doğru mecrasına girer. Elbette tek doğru yoktur, herkesin doğrusu önemlidir, zaten bir faaliyet yanlış üzerine inşa edilmez.
 Fakat “doğruyu söylemek gerekirse…” ifadesi yanlışa dikkat çekmekten öte, kişinin tembelliğini ele verir. Aklı başında insan aradaki ince sırrı fark eder.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Sayfalar

Popüler Yayınlar